Fıkra gibi olan ama gerçek olaylar.

SU AKAR KÖYLÜLER BAKAR
Samsun'un merkeze 18 km uzaklıkta bulunan Üçpınar ile Tuzaklı köyleri arasında dört yıl önce başlayan su krizi fıkralara konu olacak türden.
Üçpınar ile Tızaklı köylerinin muhtarları dört yıl önce su yüzünden mahkemelik olunca, mahkeme suyun kullanılmaması için ihtiyati tedbir konması üzerine köylüler, evlerinin önünden akan suya dört yıldır sadece bakmakla yetiniyor.Bu durumdan en çok mağdur olankar da başka su kaynakları olmayan Üçpınar köylüleri.400 nüfuslu Üçpınar köyünde hiç kimse yasak olduğu için suya elini bile sokmuyor.Köylüler , 2 km uzaklıktaki başka bir kaynaktan eşeklerle su taşıyor.
Üçpınar köyü muhtarı N.Şenol, "Su kavgası iki köyü mahkemelik etti.eğer suyu kullanırsak ve şikayetçi olurlarsa yanarız.Diğer köyün başka su kaynağı var.Bizim gibi çile çekmiyorlar." diyor.
(Sabah Gazetesi 10.01.2005

TÜRK BULUŞU
Hollanda'da çalışıp emekli olduktan sonra memlekettine dönen okuma-yazma bilmeyen bir Türk, hayatta olduğunu ispat etmek için gönderilen belgelere parmak basarak maaşını alır.
Aradan uzun yıllar geçer, adamın yaşı oldukça büyümüştür, söz konusus kişinin sağlık durumundan şüphelenen Hollandalı müfettişler Türkiye'ye gelirler.
Sonuçta Hollanda'dan emekli vatandaşın öldüğü, onun sağ baş parmağını kesip dondurucuda saklayan ailesinin gelen belgelere parmak basarak, yıllarca emekli maaşı aldığı anlaşılır.
(Yeni Asya Gazetesi 12.02.2005)

SIVEREK'TE AILE PLANLAMASI UYGULAMASI DOĞUMU PATLATTI!
Şanlıurfa'nın Siverek Ilçesi'nde, 5 yıldır uygulanan doğum kontrolü ve aile planlaması çalışmalarına rağmen bu yıl 10 ayda, 10 bin çocuk dünyaya geldi.5 yıldır yapılan aile planlaması çalışmalarının olumlu sonuç vermediği, ilçede nüfus patlaması yaşandığı belirlendi.
Aile Planlaması ve Ana Çocuk Sağlığı Merkezi'nin çalışmaları sonunda 1995 yılında spiral ile korunan kadın sayısı 440 iken bu sayı 2000 yılında 170'e düştü.1995 yılında doğum kontrol hapıyla korunan kadın sayısı da 500'den 420'ye geriledi.
Ilçede prezervatif ile korunan erkek sayısı ise 1995 yılında 1.700 olurken, 2000 yılında bu sayı 2.300'e yükseldi.Araştırmaya göre, 5 yılda doğum kontrolü ve aile planlanmasının önemsenmemesi sonucunda, 2001 yılının ilk 10 ayında Ilçe Nüfus Müdürlüğü'ne '0' yaş grubu yaklaşık 10.000 çocuğun kaydının yaptırıldığı belirlendi.
Belediye Basın Halkla Ilişkiler Bürosu'nun ilçe genelinde yaklaşık 100 aile ile yaptığı anket de, bölgede tarım toplumu özelliklerinin hala devam ettiğini ortaya çıkardı.Ailelerin en fazla çocuk istemelerinin en büyük nedenleri arasında aşiret gücünün zayıflamaması ve erkek çocuk sahibi olma arzusu öne çıkıyor.Ankete katılan ailelerin çoğunun 'korunma yöntemleri bilmedikleri' belirtilirken, 'erkeklerin prezarvatif kullanmak istememedikleri', 'korunmanın kadınlar tarafından uygulanmasının istendiği' de tespit edildi.Ankette, ayrıca kadınların Aile Planlaması ve Ana Çocuk Sağlığı Merkezi'nden aldığı doğum kontrol haplarını, çiçeklerin kısa sürede gelişmesini sağlamak için saksılarda kullandıkları belirtildi.
(Milliyet Gazetesi 11.11.2001)

AMBULANS
Bahçesaray Belediye Başkanı Naci Orhan, Ankara'ya gelmiş.Sağlık Bakanlığı'na çıkmış: "Efendim, ambulansımız yohtir.Hasta erkekler neyse de, hamile kadınlar için durum çok zordir.Doğum yapacak kadını, hastaneye traktörle taşırik.Kadın yolda öliy."
Bakan, "Bu çağda böyle olmaz" demiş.Hemen ambulans vermiş.
Naci Orhan'a "Şimdi durum nasıl?" diye sorduk."Allah vetana,millete,devlete cumhuriyete zeval vermesin.Ambulans geldi, vaziyet çok eyidir.Fekat bu defa da ambulans sebebiyle ölenler öliy!" yanıtını verdi.
"Anlayamadık.Ambulans nedeniyle insan nasıl ölür başkan?"
"Geçende bir kadin dogum yapacak idi.Ambulansa bindirildi.Hestaneye varinca da inmedi.Inemeyince de öldi.
"Ambulanstan neden inmedi."
"Kadın dedi ki;Ben daha önce yapti dogum.Kiminde at sırtinda gitti hestanaya, kiminde traktör ile.Heyatımda ilk defa ambulansa binirem.Emme rahatmış ha.Inmirem.Az biraz deha ambulansta yatirem."
"Ve ambulansı rahat bulup, inmeyince, öldi zevalli."
(Sabah Gazetesi Y.Donat 01.01.2004)

DIL SORUNU
Diyarbakırlı tiyatrocu Murat Batki, Kurmanci lehçesiyle yapacağı Kürtçe stand-up gösterisimi, izleyiciler anlamadığı için Türkçe tamamladı.
Istanbul'daki Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçısı Batki'nin Tunceli Halk Eğitim Merkezi Salonu'ndaki gösterisini yaklaşık 150 kişi izledi.Batki "Uzundilli" anlamına gelen "Zimandirej" adlı gösterisinde Kurmanci lehçesiyle konuşmaya başladı.Ancak yörede Zazaca lehçesi konuşulduğu için, izleyiciler Batki'yi anlamakta zorluk çekti.
Bunun üzerine Batki de, "Izleyenlerin çoğu Kürtçe anlamıyor.Sşz galiba Zazaca anlıyorsunuz.O zaman ben de sizin anlayacağınız dilden, yani Türkçe anlatayım.Inşallah bir gün birileri çıkar Zazaca bir oyun sahneler." dedi.
Afişlerinde Kürtçe yapılacağı duyrulan stand-up gösterisini Türkçe olarak sahneleyen Batki, zaman zaman esprilerinde Kürtçe kelimeler kullandı.
(Milliyet Gazetesi 25.12.2003)

TANIR MISIN?
Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesindeki duruşmamı beklerken, hakim başka bir davaya geçti.Dava boşanma davasıydı.Davacı vekili hakime dönerek "Efendim şimdi dinleteceğimiz tanık, tarafların müşterek çocukarıdır." açıklaması yaptı.
Hakim "Tamam anladım" ded.
Tanık çağrıldı hakim sordu: "Tarafları tanır mısın?Akrabalık var mı?
(Turkhukuksitesi.com)

TOKUŞTUR!
Ülkücülerin işarerlerinden biri olan "kafa tokuşturma", Osmaniye'de kanllı kavgayla bitti."Kafa tokuşturmayla" başlayan olay yargıya intikal etti.
Kadirli'de yaşayan E.Altan (25) ve O.Kızıl, yaklaşık iki ay önce Kamil Kara Bulvarı'nda buluştu.Iki genç birbirlerini görünce önce tokalaştılar, ardından da kafalarını tokuşturdular.Ancak, kafaları acıyan iki genç, birbirlerine küfretmeye başladı.Bir dakika önce birbirini sevinçle karşılayan iki genç, çevradekiler şaşkın bakışları arasında bıçaklarını çekti.Kavga sonucunda gençler birbirlerini hafif yaraladı.
Savcılıkta ifade veren gençler, olayda karşı tarafın haksız olduğunu savundu.Savcılık "silahla adam yaralama"dan dava açtı.Haksız bulunan Altan tutuklanırken, savcılık gençlerin 1.5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
(Milliyet Gazetesi 03.04.2003)

NE OLUR NE OLMAZ!
Erzurum'un Boşçakmak köylüleri, dört katlı apartman büyüklüğündeki kayayı, köylerine düşmesin diye halatla bağladı.
(Aksiyon Dergisi Sayı 476)